Hedefin cennet olduğu halde ALLAh'ın bereketi ile yürü.ALLAH (c.c) sana bu yolda hidayet ettiğinde,gece yarısındaki gıyabi duanda beni unutma, umulurki ALLAH (c.c) yaptığın bu dua sayesinde bana rahmet eder. ALLAH'ın selam, rahmet ve bereketi üzerinize olsun...


   
 
  İMANIN ŞARTLARI


İMANIN ŞARTLARI

İmanın altı şartı vardır. Bunlar; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, Rasullerine, ahiret gününe, hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna iman etmektir. Bu şartlar imanın temelleridir. Allah (c.c) Rasulleri ve kitapları, bu temelleri insanlara anlatmaları için göndermiştir. Kim bunlardan herhangi birini inkar ederse imandan çıkar ve kafirlerden olur.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Rasul ve inananlar, ona Rabbinden indirilene inandı. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, Rasullerine inandı. "Rasulleri arasında hiçbirini ayırt etmeyiz. İşittik, itaat ettik. Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş Sana' dır." dediler." (Bakara: 285)

"Ey inananlar! Allah'a, Rasulüne, Rasulüne indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin (inanmakta sebat gösterin.) Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, Rasullerini ve ahiret gününü inkar ederse şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır." (Nisa: 136)

"Yüzlerinizi doğudan yana ve batıdan yana çevirmeniz iyi olmak demek değildir. Lakin iyi olan Allah'a, ahiret gününe, meleklerine, kitaba ve Rasullerine inanmaktır." (Bakara: 177)

Allah'ın Rasulü (s.a.v) de, meşhur Cibril (a.s) hadisinde imanın ne olduğu kendisine sorulduğu zaman şöyle demiştir: "İman; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, Rasullerine, ahiret gününe, kaderin, hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmaktır." (Buhari, Müslim)

Allah'a iman akide ile ilgili bütün meselelerin başında gelir. İmanın diğer şartlarına olan inancın sıhhati Allah'a olan imanın sıhhatine bağlıdır. Allah'a iman eden kişi, eğer inancında samimi ise O'nun meleklerine, kitaplarına, elçilerine, kıyamet gününde huzurunda hesap vereceğine, hayır ve şerrin O'nun takdiriyle meydana geldiğine inanacaktır. Çünkü Allah'a iman bunları zorunlu kılar. Kitabı gönderene inanmadan kitaba inanmak, zerre miktarı dahi olsa yaptığı iyilik ve kötülüğün karşılığını verecek olan zata inanmadan ahiret gününe inanmak mümkün değildir. Bir insanın müslüman sayılabilmesi için Allah'a şu şekilde inanması gerekir:

Allah vardır ve kemal sıfatlara sahiptir. O'nun varlığı ve sıfatları hiçbir mahlukunkine benzemez. O tektir. Fakat bu teklik sadece sayı yönüyle değil, eşi, ortağı, dengi ve benzeri olmaması yönüyle tekliktir. O'nun tekliği sıfatlarındaki, uluhiyyetindeki ve rububiyyetindeki tekliktir. Yani; tüm mahlukatın yegane yaratıcısı, sahibi, rızık vericisi, terbiye edicisi O olduğu gibi, yarattıkları üzerinde tasarruf hakkına sahip olan, onların yaşamlarını düzenleyici emir ve yasakları bildiren yegane teşri (kanun koyma) mercii, göklerde ve yerde kanunlarına tabi olunup, hükmüne teslimiyet gösterilmeye layık yegane varlık yine O'dur. İbadet ve itaat yalnız O'nun hakkıdır. Bunun aksi bir hal yani, Rabbi Zü'l Celal'in uluhiyyeti ve rububiyyeti ile ilgili herhangi bir sıfatın herhangi bir mahluka verilmesi, yalnız O'nun hakkı olan ibadet ve itaatin yaratılmışlardan birisine, aynen Allah'a yapıldığı gibi yapılması Allah'a imanı geçersiz kılan ve sahibine müşrik sıfatını kazandıran amellerdir. Yegane rızık verici Allah olmasına rağmen, bir yaratılmıştan rızık beklemek, her şeyi hakkıyla bilen ve gören "O" olmasına rağmen, bu sıfatları bir yaratığa vermek, yegane kanun koyma hakkı O'na ait olmasına rağmen kişi ya da kişilerce vazedilmiş beşeri kanunları kabul etmek; adaleti sadece Allah'tan beklemenin gerek--liliğine rağmen, özü zulme ve beşeri ihtiraslara dayalı sistemlere muhakeme olmak ya da bunu istemek ve böylelikle Allah'ın reddettiği zalimlerden adalet beklemek Allah'a imanı bozcu amellere bazı örneklerdir. Allah'a iman ancak bu tür şirklerden uzak olarak yerine getirilen imandır. Yoksa, Allah’ın varlığına inanıldığı halde yalnız O'nun hakkı olan ibadet, itaat ve teşri (kanun koyma)nın şu veya bu şekilde, şu veya bu yaratığa verilmesine, uluhiyyetinde ve rububiyyetinde Allah'a şu veya bu şekilde ortak koşulmasına elbette "Allah'a iman" denemez.

İman Şartları ve Onu Bozan Şeyler - Seyfuddin el Muvahhid


 
Namaz Vakitleri
 
Veda Hutbesi
 
VEDA HUTBESİ

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIM

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.


İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.


ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!


İNSANLAR!

Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!

Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.


MÜ'MİNLER!

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.


İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.


İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.


İNSANLAR!

Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!

 


Image and video hosting by TinyPic

Pagerank Günde 5000 hit http://seyfulcihad.tr.gg/ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol